Yağmur damlası Çölde ayak izlerin Akşamın kızıllığında Senin gözlerin Serin rüzgarlar gibi Leylak kokulu Ellerin zirvelerde Kar ve dolu Masum sevdalara düştü Kor gibi İçlerinden Derin ırmaklar çağladı Nehir gözlerin Kaç yürek dağladı
Yüzünde Kırılgan çizgilerin izi Alnına dokunmuş Saflığın beyazı Salkım salkım saçlarında En güzel mısraların hazzı Mavi hülyalarda Erişilmezsin İlmik ilmik bakışlarda Sen varsın Nazlı duruşunla Ne kadar güzelsin 2007/Fevzi CEYLAN
Mavi bir bulut gibi kayboldun gökyüzünden Gözlerim semada Seni arıyorum Bu acı bana yeter İtiraf edemeden seni sevdiğimi Bir rüzgarın esintisine takılıp gittin Gökyüzünde çok bulut var İçimde sönmeyen bir umut var 21 Temmuz 2011/Fevzi CEYLAN
Rüzgarın yağmuru çağırdığı bir akşamdı Yaklaşırken yanıma Hissetmeliydim Toz bulutları savururken çaresizliğimi Alıp başını gittin Seni böyle kaybetmemeliydim 1 Nisan 2011/ FevziCeylan
Mavi bir bulut gibi kayboldun gökyüzünden Gözlerim semada Seni arıyorum Bu acı bana yeter İtiraf edemeden seni sevdiğimi Bir rüzgarın esintisine takılıp gittin Gökyüzünde çok bulut var İçimde sönmeyen bir umut var 21 Temmuz 2011/Fevzi CEYLAN
Rüzgarın yağmuru çağırdığı bir akşamdıYaklaşırken yanıma Hissetmeliydim Toz bulutları savururken çaresizliğimi Alıp başını gittin Seni böyle kaybetmemeliydim 1 Nisan 2011/ FevziCeylan
NERDEN BİLECEKSİN
Nerden bileceksin şehrin sokaklarında
Kaybolan ışıkların gözlerim olduğunu
Her seher yüreğimde açan karanfillerin
Her akşam ellerimde sararıp solduğunu
Nerden bileceksin/Nurullah Genç
Dağların pileli eteklerinde
Kardelen yalnız menekşe yalnız
Bir gül yetiştirmek için
Kahverengi köy okullarında
Toprak olduğumuzu nerden bileceksin
Ukala bakışlarınızı hissetmekteyim
Lavaş sinmiş yüreğimin üstüne
Sıcak fırın ekmeklerini bölerken ikiye
Ekmeksiz çorba içtiğimi
Nerden bileceksin
Her sabah telaş çağırır beni
Koyu karanlık düşünceler çöker üstüme
Sıcak şofben altında yüzün yıkarken
Üç köy öteden su taşıdığımı
Nerden bileceksin
Akşam olur hüzün çöker geceye
Kelimeler intihar etmiş, meydan okur heceye
Umutlarım ,sevdalarım kapanmışken secdeye
Göz yaşlarımın buz tuttuğunu
Nerden bileceksin
Soba başında pervane olan
Birinci sınıf öğrencisinin
Donmuş ayak parmaklarının isyanına
“Ayaklayım” çığlığını
Nerden bileceksin
Bir titreyen el
Bir parlayan yürek, sıkıntılı
Gri koridorlarında
Yeşil,kara,ela, mavi gözlerin
Ta derinden
Seni seviyorum öğretmenim dediğini
Nerden bileceksin
Ne aşkla heyecanla okuyup üniversiteyi
Her şeyi geride bırakıp
Yeniden ilkokul okuduğumuzu
Nerden bileceksin
Günaydınla başlar her gün sevdam
Yalnız kalem tutar elim
Yalnız sevgi taşır yüreğim
Yalnız beyaz dağıtır gözlerim
Kaç kere namlular çevrilmişken sineme
Ölüm acısını duyarken iliklerim
Nesrinin Hantepe’de yere yığıldığını
Nerden bileceksin
Sen dağlar ardı öğretmeni
Boş sokaklarda dolaşırken
Kimler geçer yanından habersiz
Bu öğretmen midir? Giden kimdir?
Sevgilerini yüreklerinde taşırlarda
Yalnız minik yüreklerin sevdiğini
Nerden bileceksin
Ziller çalar
Zaman döner mevsim şeritlerinde
Emekliliğe çağırır
Titreyen ellerin
Yorulan dizlerin
Bedeninin emekli olup
Ruhunun okulda kaldığını
Nerden bileceksin
Ölmemektir
Arkada bıraktıklarımızın
Kalplerinde yaşamak
Her gün ölmediğimi
Nerden bileceksin
Fevzi Ceylan-23.11.1997-Kars
“Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
kar yağsa da bu sessiz vadiye gün batmasın
yapraklar üşüse de çiçekler üşümesin”
Nurullah Genç
Ey
Sevgili
Anlatmadan anlasam
Anlatacaklarını
Anlatmazsın
Anlatırsın
Anlayamam
Anlatacaklarını
Bakmalıyım serinliğine gözlerinin
Işıltılarına
Ve titremesine
Yalan makinesi takılmaz gözlere
Her yalan
Alarm verir gözlerde
Sevmediğini söylüyor beni dilin
Yeşil gözlerin
Ayağa kaldırmış ortalığı.
27/12/2001FEVZİ CEYLAN
Gözlerinde saadet
Bakışlarında ben varım
İyi düşün güzelim
Düşüncende ben varım/1991 Kırşehir
Seni anlamaya çalışıyorum
ama nafile
Belki de sana
anlarsan
başkalarına da
ya da herkese
ya da hiç kimseye
Sen anlayamazsın
sen anlama özürlüsün
Yalnızca anlama özürlü değil
bütün halinde
top yekün özürlüsün
Gel
ya da gelme
Gittiğin yerde kal
Bir gökyüzüne bak
Bir de yeryüzüne
Gökyüzünde beni
Yeryüzünde kendini bulacaksın
Orkide yüzlü güvercin bakışlı
Sevgilim
12.10.2001/f.Ceylan
SARI KUŞ
Yaşamak için yapıyordu
Ölüm numarasını
Kısa bir süre
Kağıt gibiydi kanatları
Hayaller gibi ince ve sessiz
Avuçlarımda ölüyordu
Tehlike geçene kadar
Yaşamak için yapıyordu
Ölüm numarasını
Kısa bir süre
Tehlike geçti
Kağıt kanatlarda can
Kağıt kanatlarda gökyüzü
Gözlerde umut
Dolaştı odamda
Uçtu tek başına
Yaşamak için yapıyordu
Ölüm numarasını
Kısa bir süre
Süre bitti
Numara bitmedi
Halbuki
Yaşamak için yapıyordu
Ölüm numarasını Fevzi Ceylan-6 mayıs 1996
ŞEHLA
Koyu mavi ela gözlü
Hafif tatlı şaşı
Kırmızı yanaklar
Sevdalı bakışlar
Ya bu gözler şehla sevmekte
Yahut sen şehla bakmaktası
12.10.2001
f.ceylan
ŞEHBAL
Gece örtmüş üstüme ayazını
Sevdam titremekte
Bir kepenek bul yüreğime
Yıldızları kapatsın
Çevrele şehbal ile
Ellerim üşümesin
12.10.2001 f.Ceylan
Bir öğretmen öldü
Dün gece
Çocukların kokusu sinmişti
Saçlarına ellerine
Gece susmuştu endişeden
Bir sessizlik vardı
Çocukların küçük yüreklerinde
Gözlerinde korkulu bir bekleyiş
Ölüm o gün
Çocuklarla geldi
Çocuklar gibi masum
Ve güler yüzlü
Çocuk öğretmenin
Öğretmen ölüm meleğinin elinden tuttu
Gülümsedi öğretmene ölüm meleği
Öğretmen ise çocuğa
Bir el salladı
Sınıfına ve tüm öğrencilerine
Dudakları son kez oynadı
El veda diyecekti sanki
Diyemedi.
Fevzi Ceylan-3.10.1997-Boyuntaş
Bekleyiş
Bedenimin her azasında
Bekliyorum
Bir bilsen neler bekliyor
Bembeyaz yüreğini
Bir bilsen
Kaç kişi bekliyor yolunu
Minik parmakların ,ellerin
Taze yüreğin, gözlerin, burnun
Sen Muhammed’sin,Ahmet’sin
Mahmutsun, Mustafa’sın
Ve dahi ben baba olurken
Baba diyeceğim sana
Günahlarıma acı bir çığlık
İmdat diye, kurtar diye
İmdat diye diye
Yolunda Muhammed’in
Rızasını kazanmak için
Yaradan’ın
Senin ellerinden tutacağım
İmdat! Muhammed!
Muhammed imdat!
Yusuf İmdat!
Muhammed İmdat
Hayatıma mutluluk
Karanlığıma ışık
Yüreğimde gülistan
Hicretsin sevdalarıma
Kılıçsın gazalarıma
Bir örümcek
İki yumurta ve bir güvercin
Kanat seslerimsin
Renginde gözlerinin
Saatler getir bana
Beklediğim muştuyu
Yakub’a mendil
Bana bir tutam
Cennet kokusu...
Fevzi Ceylan-7.01.1998
mevsiminde sevdanın
eser bahar rüzgarları
dolaşır sümeyye gözlerinde
iffet,asalet ve iki aşkım
nazlı gönül toprağıma
eser bahar rüzgarları
muammasında kayboldum
ey sevdaların esrarı
dualarımda sen dakikalarımda sen
içinde yeşermiş güllerin
nadide şüheda toprağına
eser bahar rüzgarları
mevsim hangi mevsimdir
ekilmez yamaçlarda karanfil
dolu dolu düşüyor yağmurlar
iklim o sevdaların iklimi
nice su dökülmemiş ölüm toprağıma
eser bahar rüzgarları
muştusu yeşil gözlerin
erişilmez güllerin rayihasında
devşirip gölgesinde zamanın
ilk aşkımın resmini
nameler serpilmiş sevda toprağıma
eser bahar rüzgarları
mehtabı seyredelim ey sevgili
esrarengiz gecelerin dibinde
delice girelim aşkın içine
ilerleyelim bulduğu hakikate
nazenin saçlarının hayaline
eser bahar rüzgarları
F.Ceylan 15.5.1996
|